YENİ EKLENEN VİDEOLAR

KELOĞLAN MASALLARI - Alışveriş Merkezi

Kamyon onları bir alışveriş merkezine getirir. Sivri etrafa bakmak ister. Annesiyle gezen küçük bir kız çocuğu Sivri'yi görür. Keloğlan ve arkadaşları kutudan çıkarlar. Küçük kız annesinin elini bırakır ve peşlerinden gider. Girdikleri bir oyuncak mağazasında peşlerine bu sefer küçük kız gibi iyi niyetli olmayan, daha büyük bir erkek çocuk takılır. Keloğlan ve arkadaşları kırmızı bir oyuncak arabaya binerler ve onunla kaçmaya başlarlar. Bir iki kere atlatır gibi olurlar ama sonunda çocuk Kara'yı yakalamayı başarır. Keloğlan arabayla bir manevra yaparak çocuğun yolu üzerine bilyeler döker. Çocuk bunlara basıp düşünce Kara çocuğun elinden kurtulmuş olur. Hep birlikte arabayla kaçarlar. Küçük kızı görürler. Kız annesini kaybettiği için ağlamaktadır. Çantasına Keloğlan ve arkadaşlarının resimleri vardır. Kıza yardım etmeye karar verirler. Kız onlara bu dünyada ne kadar ünlü olduklarını anlatır. Kayıp bir cüzdanla ilgili yapılan anonsu duyan Keloğlan kıza yardım etmek için Danışma'ya gitmeleri gerektiği fikrini söyler. Hep birlikte kızın çantasına saklanırlar ve danışmaya giderler. Küçük kız bu sayede annesine kavuşur. Annesine Keloğlan ve arkadaşlarını gördüğünü söyler ama annesi onan inanmaz.

KELOĞLAN MASALLARI - Hırsız Peşinde

Keloğlan ve arkadaşları şehirde dolaşırlarken geçit saatiyle insanlara gösteri yapmaya hazırlanan Çizmeli Tilki'yi görürler. Tilki yakalanmamak için bir bisikletin selesine atlayarak kaçar. Keloğlan ve arkadaşları bisikleti bir evin önünde bulurlar. Tilki'nin burada olacağı düşüncesiyle aralık kapıdan içeri girerler. Tilki'yi burada yakalarlar. Evin başka bir kısmında ise bir hırsız vardır. Hırsız onları yakalamak üzereyken saati kullanıp kaçarlar. Tilki'den saati almak için mücadele etmektedirler. Yeniden eve dönerler. Keloğlan oradaki adamın ev sahibi değil hırsız olduğunu anlar. Tilki de özrü dileyerek saati Keloğlan ve arkadaşlarına iade eder. Keloğlan ve arkadaşları yaptıkları ve uyguladıkları bir planla hırsızı yakalayıp polise teslim ederler. Ancak ortadan kaybolmuş olan Tilki'nin onlara verdiği saatin gerçek geçit saati olmadığını anlarlar.

KELOĞLAN MASALLARI - Tilkinin Oyunu

Keloğlan ve arkadaşları geldikleri yerin büyük bir kent olduğunu ve Bilgecan Dede’yi bulmanın kolay olmayacağını anlarlar. Aralarında tartışırlar. Örgülü ve Sivri geri dönmek istemektedir. Keloğlan ise Bilgecan Dede’yi bulabileceğine inanmaktadır. Bu sırada Kara bir otobüsün üzerinde Bilgecan Dedenin resmini görür. Telaşla otobüsü takip etmeye çalışırlar. Bu sırada karşıdan karşıya geçmeye uğraşırlar. Ezilme tehlikesi yaşarlar ve insanlara görünmemek için uğraşırlar. Otobüsü kaybetmişlerdir ve insanlar tarafından fark edilmişlerdir. Bu sırada Çizmeli Tilki ortaya çıkar ve onları kurtarır. Çizmeli Tilki onları kendi mekanına, bir depoya götürür. Depodaki büyük bir kutu onun evidir. Onlara bu dünya hakkında bilgiler veriri, karınlarını doyurur. Ancak Keloğlan Çizmeli Tilki’ye güvenmemektedir. Bir süre sonra hepsinin uykusu gelir. Uyurlar, kalktıklarında Tilki ortalarda yoktur. Keloğlan'ın Geçit saatini de çalmıştır. Bu sırada birden kutu sarsılmaya başlar. Keloğlan ve arkadaşların büyük bir tehlike içindedir. Bir forklift Keloğlan ve arkadaşlarının bulunduğu kutuyu bir kamyona yükler. Kamyon yola çıkar.

KELOĞLAN MASALLARI - Devlerle Karşılaşma

Keloğlan ve arkadaşları gerçek dünyada bir parkta uyanırlar. İki çocuk Keloğlan ve arkadaşlarının saklandığı kaydırağa doğru yaklaşırlar. Keloğlan ve arkadaşları kaydıraktan kaçarlar. Ağaçların arasına saklanmak üzereyken çocuklardan birisi onları görür, ama arkadaşını inandıramaz. Keloğlan ve arkadaşları Bilgecan Dede'yi bulmak için dolaşırlarken Kara Vezir, Huysuz ve Uzun'la karşılaşırlar. Keloğlan ve arkadaşları kaçmaya başlarlar. Kaçtıktan sonra küçük bir tepeye çıkarlar ve şehrin panaromik bir görüntüsünü görerek büyüklüğüne hayret ederler.

KELOĞLAN MASALLARI - Devler Ülkesi

Bölüm Keloğlan'ın Örgülü'yü kurtarmasıyla açılır. Etrafta her şey dev gibidir. Aslında kendileri normalin onda biri kadar küçüldükleri için onlara öyle görünür. Bir kaydırağa tırmanıp sabah olmasını beklemeye karar verirler. Diğer yandan Huysuz ve Uzun, Kara Vezir'e götürmek üzere geçit makinesini Bilgecan dede'nin evinden almışlardır. Yolda Tomurcuk, Sinek ve İnatçı'yla karşılaştıktan sonra Kara Vezir'in yanına gelirler. Keloğlan ve arkadaşlarının nasıl “yok olduğunu” anlatırlar. Makinenin nasıl çalıştığını anlamaya çalışırlarken Kara Vezir, Uzun ve Huysuz da geçit kapısından kazayla geçerler.

KELOĞLAN MASALLARI - Bilgecan Dede Kayboldu

Bilgecan Dede bir haftadır ortada gözükmemektedir. Uzun ve Huysuz onun yokluğunu fırsat bilip kilerindeki yiyecekleri almak için Bilgecan Dede'nin evine gizlice girerler. Bilgecan dede'yi merak eden Keloğlan ve arkadaşları da, onun nerede olduğuna dair bir ipucu bulma umuduyla Bilgecan Dede'nin evine gelirler. Uzun ve Huysuz, Keloğlan ve arkadaşlarından saklanmak için kilere sığınırlar. Keloğlan ve arkadaşları Sivri'nin takılıp düşmesi sayesinde halının altında gizli bir kapak bulurlar. Bu kapak Bilgecan Dede'nin gizli laboratuvarının kapısıdır. Hep birlikte aşağı inerler ve burada Geçit Makinesı'nı bulurlar. Laboratuvarda buldukları bir defterden bu makinenin Geçit makinesi olduğunu, ve gidilen yerden bir saat yardımıyla geri dönülebileceğini öğrenirler. Geçit saati de masanın üzerinde durmaktadır. Keloğlan saati alır. Bilgecan Dede'yi bulmak için geçit makinesini kullanmaya karar verirler. Keloğlan ve arkadaşları makineyi kullanırken Huysuz ve Uzun onların kayboluşunu görürler. Keloğlan ve arkadaşları boyutlar arası bir boşluktan geçtikten sonra gerçek dünyada küçülmüş boyutlarıyla bir parkta ortaya çıkarlar. Onları göremeyen bir bekçi Örgülü'nün üzerine basmak üzeredir.

LEYLEK KARDEŞ - Şaşırtmaca

Oyun alanında karşılaşan Arzu ve Nuri muhabbet ederken üzerine notalar yapışmış ve gözünde gözlükle dolanan Leyleği görürler. Veterinere giden Leylek, çocuklara başına gelenleri anlatırken yaşlı kılığına girmiş koca şapkalı Gül gelir. Müzik aletlerini kaybettiğini söyleyen Gül e yardım etmek için Nuri etrafta dolaşır adeta bilgisayar oyunu oynar gibi. Bunu oyun gibi gören Nuri nin çok hoşuna gider ve Arzuda bu oyuna katılır. Arzu da bu oyunu oynarken aslında anneannesine yardım etmek istediğini anlar ve oyun bitiminde Gül e kılık değiştirip onlara böyle bir oyun oynattığı için teşekkür eder ve koşarak anneannesinin yanına gider.

LEYLEK KARDEŞ - Kiraz Severler

Oyun alanında Kirazın altında Nuri ve Gül muhabbet ederlerken birden etraftaki terkedilmiş eşyaları görürler. Leylek de o sırada kaybolan arkadaşı zilliyi aramaktadır. Nuri kaybolan eşyaların arasında çan bulmuştur ve çanı çalar. Bunu duyan leylek arkadaşını bulduğunu zanneder ve kirazın altına gelir. Çocuklara arkadaşının kaybolduğunu anlatırken Arzu gelir. Zehra teyze Arzuya Kiraz ağacına asması için ekmek vermiştir. Arzu O sırada Kiraz ağacında papağanı görür ve Leylek arkadaşını bulduğu için çok sevinmiştir.

LEYLEK KARDEŞ - Bir Kıskançlık Öyküsü

Gül Kiraz ağacının altında bankta kitap okumaktadır. Kendi öylesine kaptırmıştır ki sonradan Kirazı fark eder ve kirazın yapraklarının döküldüğünü görünce üzülmüştür. Çünkü kirazın bir sıkıntısı olduğunu düşünmüştür. Parka gelen Leyleğe ve Nuriye sorular sorarak kirazın yapraklarının neden döküldüğünü anlamaya çalışır. Kirazın sevgisiz kaldığını düşünürler ve çocuklar Kiraza sevgilerini göstermek için çeşitli yollara başvururlar. O sırada arka mahalleye Meşe ağacının yanına giden Arzu, kirazın yanına gelir. Nuri, Gül ve Leylek de ordadır. Onları Meşe ayağının yanına çağırır ve bunu duyan Kiraz yapraklarını daha da hızlı dökmeye başlar. Kiraz Meşe ağacını kıskanmıştır ve bu yüzden yapraklarını dökmektedir. Çocuklar artık Kirazın yapraklarını neden döktüğünü anlamışlardır ve Kiraza onu çok sevdiğini ve tekrar yanına geleceğini söyleyerek onun gönlünü alırlar.

LEYLEK KARDEŞ - Kış Geliyor

Nuri, evdekilerle iş bölümü yapar ve geri dönüşüm için şişeleri, pilleri ve kâğıtları kutularına atar ve bütün gün koşturmacadan çok yorulmuştur. Topladığı kartonlarla oyun alanına gelir ve banka oturur. Maket yapmak ister ama ne yapacağını bilememektedir. Şarkı söylemeye başlar o sırada yorgunluktan uykuya dalar. Arzu ve Nuri kış için alışveriş yapacaklardır o sırada parkta Nuri’yi görürler ve şarkı söyleyerek uyandırmaya çalışırlar. Leylek ve Zehra teyze de pişirdiği kestanelerle oyun alanına gelirler. Nuri, Leylek, Arzu ve Gül oyun alanında oturmaktadırlar. Nuri geri dönüşüm için topladığı renkli kartonlarla ne yapacağını düşünürken o sırada bir kedi görürler ve kış öncesi kediye barınak yapmaya karar verirler.

LEYLEK KARDEŞ - Gökyüzünde Neler Oluyor

Arzu veranda da uyur uyanık haldedir bir yandan da meteor yağmurunu izlemektedir. Rüyasında meteor yağmurlarının arasında uçtuğunu görürken bir anda uyanır ve mavi bir meteor taşının verandanın saksısına düştüğünü görür. Hemen kalkıp onu alır ve anneannesine belli etmemek için taşı saklar, kahvaltısını yapıp hemen yeni arkadaşı mavi meteor taşı ile mahalleyi gezmeye çıkar. O sırada arkadaşı önce Nuri daha sonra Gül ile karşılaşır, taşa Nuri ve Gülü anlatır ama onlara mavi meteor taşını göstermez. Daha sonra Bakkal ali amcanın dükkânına gider ve herkes ordadır, Leyleğin arkasında saklanırken ayağı takılır ve elindeki meteor taşı elinden fırlar ve parçalara ayrılır. Parçalanan mavi meteor taşına Arzu haricinde herkes çok sevinmiştir. Hepsi birer parça alır ve anı olarak saklarlar.

LEYLEK KARDEŞ - Hangi Filme Gidelim

Arzu, Gül ve Nuri filme gitmek için verandada buluşurlar. Hangi filme gideceğine karar vermekte zorlanırlar, fakat sinemaya gitmek için yeterli paraları bulunmamaktadır. Filme gitmek için bilet parasını toparlamak için hepsi kendi yeteneklerini kullanarak sokakta sanat yaparak bilet parasını toparlamaya karar verirler. Arzu çeşitli kıyafetler yapar, Gül tuale resimler çizer, Nuri de gitarıyla yeni beste yapar. Çocuklar gerekli malzemeleri toparlayıp oyun alanında yeteneklerini sergilerler. Bütün gün boyunca çalışırlar çok eğlenirler ama bir kişilik bilet parası toparlayabilirler. Çocukların sinemaya gitmek için çabasını gören Leylek de çalışıp sinema broşürlerini dağıtıp, sinema salonunu temizleyerek onlara sürpriz yapar ve yeni gelen sinema filmine 3 kişilik biletinin olduğunu söyler. Çocuklar çok sevinirler ve hemen film izlemeye giderler.

LEYLEK KARDEŞ - Mektup Arkadaşlığı

Leylek mahallede dolaşırken eline geçen bir kâğıdın ne olduğunu sormak için gider. Bakkal bunun mektup olduğunu onun eline de bir mektup geçtiğini söylerken Nuri gelir. Bakkal Nuri’ye mektupların sahibini sorar. Nuri yolda gelirken ayağına bir kutu takıldığını içinden bir sürü kâğıt parçası uçtuğunu söyler. Mektuplara bakan Nuri onların kendi annesine, babasına, arkadaşlarına isteklerini için yazdıkları mektuplar olmadığını görünce sevinir. Nuri mektupların sahibini bulmak isteyince bakkal onları Nuri’ye verir. Nuri mektupları okurken yanına gelen Arzu’ya mektuplar senin mi diye sorar. Arzu benim değil der ve onu sokakta gördüğü sandığın yanına götürür. Sandığı açıp içine bakarlarken Arzu sahibinin geleceğini söyleyince Nuri’yle Leylek sandık senin değilse hemen kapatalım der. Yanlarına gelen Gül başkasının eşyalarının izinsiz karıştırılmayacağını söyler. Arzu sandığın ve mektupların sahibinin Gül olduğunu açıklar. Nuri çok şaşırır. Gül bir hobi kulübüne üye olduğunu orada ortak koleksiyonunu geliştirdiğini aynı zamanda da pul, araba, peçete biriktirip, kitap okuma, paten kayma gibi hobilere sahip olduğunu söyler. Bunları duyan Nuri onunla da mektup arkadaşlığı yapmasını söyler.

LEYLEK KARDEŞ - Bir Dostluk Öyküsü

Leylek telaşlı bir şekilde bir yandan havayı kontrol eder şekilde bakkalın oralarda dolaşmaktadır. Bakkal Ali amcadan barometre ister. Bakkal ali amca Leyleğin barometre ile ne yapacağını anlamamıştır. Daha sonra verandada toplanan çocukların yanına gider ve havanın basıncı ölçtüğünü, arkadaşlarının göçtüğünü ama kendisinin mahalleden göç edemediğini çünkü avlanmaya çıkan avcıların gölün üzerinde dolaşan yabankazını vurmaya hazırlandıklarını ve yabankazını korumak için göç mevsimini kaçırdığını anlatır. Göç eden arkadaşları Leyleğe Afrika’dan bir hediye getirmişlerdir.

LEYLEK KARDEŞ - Leyleğin Telaşlı Günü

Bakkal Ali amca ve Nuri satranç oynarken Leylek telaşlı bir şekilde bakkala gelir. Leyleğin elinde kocaman bir liste vardır ve listedekileri biran önce alması gerekiyordur. Bakkalda istediklerinin çoğunu bulamaz ve Zehra teyzeye gider. Bakkal ali amca ve Nuri merak içindedirler, daha önce leyleği hiç bu kadar telaşlı görmemişlerdir. Arkasından Arzu gelir ve leyleğin listesindekileri oda aramaya başlar. Öğrenirler ki Leylek dans yarışmasına katılmıştır ve yarışmada birinci olana bir haftalık tatil ve tatile bir arkadaşıyla beraber gitme hakkı vermişlerdir. Leylek yarışmada birinci olmuştur ve yarışmadaki arkadaşı Dobidoş leylek ile beraber gitmeyi planlamaktadır.

LEYLEK KARDEŞ - Gezgin

Nuri, babasının ona yürüyüş ayakkabı almasıyla dünyayı gezmeye merak salar ve çantasına rota, pusula, atlas, gerekli yiyecekler ve başka lazım olabilecek eşyalarını hazırlar. Oyun alanında Arzu ve Gül ile karşılaşan Nuri onlara, en büyük hayalini gerçekleştirmek üzere olduğunu söyler. Çantasında yazan yazının üzerine kendi bilgisiyle hava atmak isteyen Nuri, kızları ve leyleği yanlış yönlendirir ama bu şekilde Gül ve Arzuyu dünya ülkeleri hakkında genel kültür olarak daha gelişmeleri gerektiğini öğretir.

PEPEE ÇAYDA ÇIRA OYNUYOR

Pepee bahçede neşe içinde oynamaktadır. Çok terlemiştir. Annesi üzerini değiştirmesini söyler, Pepee neden terlediğini sorar. Annesi açıklar, üzerini değiştirmezse hasta olabileceğini söyler. Bebee ve Pepee koşmacılık oynamaya başlarlar. Tam o sırada Şila gelir. Akşamada annesi babası gelecektir. Dedeleri gelir. Akşam bahçede çok güzel bir eğlence olacağını söyler. Şila’nın anne ve babasının evlilik yıldönümüdür. Onlar Çayda Çırayı çok sevmektedir. Pepee bu oyunu bilmediği için üzülür. Şuşu bu oyunun türküsünü seslendirir ve akşama kadar bu oyunu öğrenebileceklerini söyler. Zulu’ya giderler. Şuşu türküyü söyler, Kaliş’in yardımıyla çocuklar Çayda Çıra kıyafetleri giyerler. Ellerinde mumlarla oyunu öğrenmeye başlarlar. Akşam olur, çocuklar oyunu öğrenmişlerdir. Çocuklar eve dönerler. Bahçede her şey hazırdır. Anne, baba, dede, ninede Çayda Çıra kıyafetleri giymiştir. Onlarda dans edeceklerdir. Teyze ve enişte gelince Bebee bir konuşma yapar ve kahramanlarımız Çayda Çıra oynayarak bahçeye çıkarlar. Enişte ve teyze çok mutlu olurlar, herkes çok eğlenir.

BANA BENİ SEVDİĞİNİ SÖYLE

Bebee bahçede Köpüş’le oynamaktadır. Şuşu’yla konuşurlar. Köpüş’ün onu çok sevdiğini söyler. Bebee’de köpüş’ü çok sevdiğini söyler. Şuşu sevdiğini söylemenin çok güzel olduğunu söyler. Bebee bunu bir oyuna çevirir ve sevdiğini söyleme oyunu için sevdiklerini aramaya başlar. Önce annesini bulur ve sevdiğini söyler, on puan alır. Babasına telefon eder ve sevdiğini söyler, on puanı daha olur. O sırada dedesi gelir. Bebee dedesine de onu sevdiğini söyler. Dede çok duygulanır. Sonra Bebee ağlamaya başlar,çünkü dedesi sevdiğini söylemediği için puan alamamıştır.Dede sevdiğini söyleyince,Bebee puanını arttırmıştır.Sırada Nenesi vardır.Neneside söyleyince,Bebee çok sevinir.Bebee abisinin yanına gider.Onada sevdiğini söylemek istemektedir.Pepee odasında oyun oynamaktadır.Bebee’yle ilgilenmez.Bebee nihayet sesini duyurur.Abisinede sevdiğini söyler,Pepee önemsemez.Bebee çok üzülür ve ağlar.Bahçe’ye çıkar.Olanları Şuşu’ya anlatır.Bebee bisikletine binip,bana beni sevdiğini söyle adlı şarkıyı söyler.Bebee akşam bahçede sevgi gecesi yapmayı önerir.Hazırlıklar yapılır.Pepee yemekte olanları öğrenir.Bebee sahneye çıkıp,abisine yaptığı şarkıyı söyler.Pepee kardeşine onu çok sevdiğini söyler,herkes çok mutludur.

SUSADIM SU İSTERİM

Şila bahçede susadım su isterimi söyler,Pepee,Bebee,dede ve Eke dans eder.Dede çocukları şelaleye götürecektir.Gitmeden türküyü Şuşu’ylada söyleyip bir kez daha çiftetelli oynarlar.Hep birlikte balona binerler.Yolculukta şarkılar söylenir.Şila susadım su isterim türküsünü bir daha söyler.Türküden sonra herkes su içmek ister.Su içmenin önemi vurgulanır.Şelaleye gelirler.Dede yere sayılar çizer.Sırasıyla noktaları birleştirince ortaya bir şekil çıkacağını söyler.Çocuklar çizgileri birleştirir,ortaya bir kelebek çıkar.Çocuklar yine susadım su isterim türküsüyle çiftetelli oynarlar ve çok eğlenirler.Bir süre sonra diğerleri de onlara katılır.

YAZ GELDİ, HAVA ÇOK SICAK

Harika bir yaz günüdür. Cırcır böcekleri uçuşmaktadır. Şuşu yazın geldiğine dair bir konuşma yapar. Pepee ve Bebee öğle uykusundan uyanır. Cırcır böceklerini fark edip onlarla konuşmaya başlarlar. Şuşu çocuklara cırcır böcekleriyle ve yaz mevsimiyle ilgili bilgi verir. Pepee kardeşine giyinmesi için yardım eder, kendide giyinir ama hava çok sıcaktır. Şuşu daha ince giyinmeleri gerektiğini söyler. Çocuklar yaza uygun şekilde giyinirler ve yaz geldi şarkısını söylemeye başlarlar. Şarkıdan sonra bahçeye çıkan çocuklar havanın çok sıcak olduğunu fark ederler. Şuşu onlara ağacın gölgesine gitmelerini söyler. Güneşi göremedikleri için, ağacın altı daha serindir. Güneş ve gölge kavramları vurgulanır. Çocuklar Kaliş’in yardımıyla şapkada takarlar. Dede balonuyla gelir. Yazın neler yapıldığını anlatır. Anne gelir çocuklara limonata getirir. Çocuklar ve dede çok sevinir. Dede şişme bir havuz getirmiştir. Çocuklar çok mutlu olur.

ÖNÜNDE-ARKASINDA

Bu bölmde Pepee, bahçede misketleriyle oynamaktadır. Onları sayar ama eksik oluğunu fark eder. Bir tanesi yoktur. Şuşu’yla aramaya başlarlar. Pepee sırayla ağacın arkasına,Köpüş’ün kulübesinin arkasına bakar.Bebee abisine yardım etmeye başlar,Pepee sepetin arkasına bakmasını söyler.Bebee arka ve önü Şuşu’nun yardımıyla anlar.Önünde,arkasında kavramı vurgulanır.Konuyla ilgili bir şarkı söylerler.Şarkı sonrası misketi aramaya devam ederler.Pepee misketi görür,Bebee’nin arkasında durmaktadır.Ön ve arka kavramının tekrar altı çizilir.Çocuklar hem önünde arkasında oynamış,hem öğrenmiş,hem de çok eğlenmişlerdir.Şarkıyı tekrar söylerler.Şarkıdan sonra neşeyle misketlerle oynamaya başlarlar.

EN UZUNDAN EN KISAYA

Pepee ve Bebee bahçede oynamaktadır. Nene bir şaşırtı torbası yaptığını söyler. Şaşırmak kavramının altı çizilir. Torbadan iki kutu çekerler. İkisi birbirinden farklıdır.Çocuklar önce renklerinin,sonra boylarının farklı olduğunu keşfeder.Pepee’nin kutusu uzun,Bebee’ninki kısadır.Çocuklar uzun kısa şarkısını söylemeye başlarlar.Şarkıdan sonra çocuklar kutuları açarlar,içinden boya kalemleri çıkar.Kalemlerinde renkleri ve boyları birbiririnden farklıdır.Şuşu kalemlerle boy sıralamaca oynamayı önerir.Çocuklar kalemleri boylarına göre dizmeye başlarlar.Uzun kısa kavramını öğrenirken,çok eğlenirler.

PEPEE’NİN DON DON OYUNU

Bebee bahçede Köpüş’le oynarken abisi gelir. Annesinin elinde bir şaşırtı torbası olduğunu söyler. Annenin elinde bir kitap vardır. Kitap ve kitap okumakla ilgili faydalı bilgiler verilir. Anne her gün kitap okuma saati yapacaklarını söyler. Pepee kitap okumayı bilmediklerini söyleyince, anne elindeki kitabın sadece resimli olduğunu söyler. Çocuklar resimlere bakıp, gördüklerini, düşlediklerini anlatacaklardır. Nenede onlara katılır. Pepee şaşırtı torbasından bir kitap seçer. Pepee resimlere bakarak anlatmaya başlar. Pepee tavşanla kaplumbağayı anlatmaya başlar. Ara ara nene ve anne sorular sorar, sorular doğrultusunda bilgiler verilir. Pepee resimde görmediklerini de düşleyerek anlatır. Masaldan sonra nene don don oyunu oynamayı öğrenir. Nene oyunu anlatır. Anne müzik kutusunun başına geçer. Müzik açılınca hepsi dans etmeye başlar. Müzik aniden kapatılınca hepsi donmuş gibi yerinde kalır. Öyle komik kareler çıkar ki anne fotoğrafını çeker. Bir süre sonra Şila’da onlara katılır. Çocuklar bu oyunu oynarken çok eğlenirler.

BEBEE’NİN DİŞİ HASTALANDI

Güneşli bir gündür ve Pepee hala uyumaktadır. Şuşu onu uyandırır. Pepee kardeşininde uyuduğunu görür ve onu gıdıklayarak uyandırır. Bebee’nin dişi ağrımaktadır. Şuşu dişlerine iyi bakması gerektiğinden bahseder. Çocuklar her yemekten sonra dişlerini fırçalamadıklarını itiraf ederler. Şuşu bununla ilgili bilgiler verir ve Bebee’nin diş doktoruna gitmesi gerektiğini söyler. Çocuklar Bebee’nin dişinin hasta olduğunu annelerine söylerler. Anneside Şuşu’yla aynı şeyleri söyler. Kahvaltıdan sonra diş doktoruna gitmeleri gerektiğini anlatır. Diş fırçalamayla ilgili bir şarkı girer. Annesi Bebee’yi doktora götürür. Pepee ve nene Bebee gelene kadar ona bir şaşırtı hazırlamaya karar verirler. Nene şaşırtı torbasından diş macunları ve fırçaları çıkarır. Tüm bunları paketleyip ağaçlara asmalarını söyler... Bu esnada Pepee Maymuş’a nasıl diş fırçalanacağını anlatır. Zulu’nun uzun boyu sayesinde hediyeleri ağaçlara asarlar. Bebee gelri, doktorun dediklerini anlatır. Bebee kendine yapılan şaşırtıya bayılır. Herkes ağaçlardaki diş macunu ve fırçalardan almaya başlar.

BİR İÇİNDE, BİR DIŞINDA

Şila kardeşiyle bahçelerindedir. Eke çok oyuncak almak istemektedir. Annesi bir çanta verir, Şila’da seçtiği oyuncakları içine koymalarını söyler. Eke seçer ama çantanın içine koymaz. Şuşu onu uyarır. Şila’da içinde ve dışında kavramını anlatır. Eke oyuncağını çantanın içine koyar. İçinde ve dışında şarkısı girer. Eke oyuncaklarını çantaya koymaya devam etmektedir. Arabaya binerken de içinde ve dışında kavramları vurgulanır. Emniyet kemeri bağlamanın altıda çizilir. Şila ve ailesi yola çıkarlar. Pepee’lere gitmektedirler. Dede balonla yukardan gelmektedir. Sepetin içinde bir şey vardır. Dede sürpriz olduğunu söyler. Şila ve Eke şarkı söylemeye başlarlar. Şarkı sonrası Pepee’lere gelirler. Eke sepetin içine bakmalarını ister. Eke öğrendiği içinde ve dışında kavramlarını kullanır, Pepee içinde ve dışında kavramını kardeşine de bir örnekle anlatır. Bebeede bir örnek verir. Sonra hep birlikte içinde dışında şarkısını söylerler. Şarkıdan sonra dede sürprizini gösterir.Bu bir zıpzıptır.Çocuklar içine girip zıplamaya başlarlar,çok eğlenirler.

BUGÜN, MAYMUŞ’UN DOĞUM GÜNÜ

Pepee kırlarda bisiklete binmekte, kelebekleri kovalamaktadır. Maymuş’un evine gelir, Maymuş uyumaktadır. Şuşu’ya Maymuş’un doğum günü olduğunu söyler. Pepee bir kutlama hazırlayacaklarını söyler. Pepe Şila’yı almaya gider. Şila’nın hediye paketiyle kendi aketini karşılaştıran Pepeebüyüklüklerinin aynı, renklerinin farklı olduğunu söyler. Çocuklar Zulu ve kardeşlerinin yanına giderler. Onlar Çayda Çıra kıyafetleriyle beklemektedirler. Maymuş’un en sevdiği halk oyunu Çayda Çıra olduğu için akşamki gösteride onu oynayacaklardır. Pepee Şuşu’ya Maymuş’a doğum gününü unutmuş gibi yapacaklarını söylerler ve Çayda Çıra oynarlar. Hepsinin karnı acıkır. Bu esnada karnı guruldamak deyimi öğretilir. Herkes yemek yemek için dağılır. Bu arada Maymuş ve Şuşu konuşmaktadır. Maymuş önce Şila’ya gider, Şila unutmuş gibi yapar, pek ilgilenmez, Maymuş herkesi dolaşır aynı tepkiyi alır. Akşam olur, hazırlıklar tamamlanır. Çocuklar uyumakta olan Maymuş’a sürpriz yaparlar. Maymuş çok ama çok mutlu olur. Çocuklar ona Çayda Çıra oynarlar.

PEPEE’NİN SAĞI, PEPEE’NİN SOLU

Anneleri Pepee ve Bebee’ye masal okumaktadır. Pepee masalda duyduğu sağ ve solun ne demek olduğunu sorar. Anne yön belirlemek için kullanılan kelimeler olduğunu söyler. Anlatarak, bilgi verir. Çocuklar öğrendikleri sağ ve sol kavramlarını tekrarlarlar. Sağ ve sol ayaklarını kaldırırlarken, Pepee arada düşer. Çok eğlenirler. Sonra birlikte sağ sol diyerek bahçeye çıkıp, yürürler. Şuşu onlara çok güler ve ne yaptıklarını sorar. Pepee ve Bebee öğrendiklerini anlatıp, gösterirler. Sonra saklambaç oynarlar. Pepee ebe olur, saymayı bitirip, sağım solum sobe dedikten sonra Bebee’yi aramaya başlar. Sağına soluna bakar. Bir türlü Bebee’yi bulamaz. Uzun bir uğraştan sonra kardeşinin saklandığı yeri bulur. Sağ sol diyerek ikisi de sobelemek için koşturur.

PEPEE’NİN ELİ,KOLU,DİRSEĞİ,OMUZU

Pepee, zıplayan balonuyla oradan oraya zıplamakta çok eğlenmektedir. Zulu ve Şila’yla buluşur. Zulu çocuklara vucudumuzu tanıyalım kitabını verir. Çocuklar kitabı okuması için dedelerine götürürler. Hep birlikte göle kenarına giderler. Çocuklar kayığa binmek isterler, dedeleri kitabı orada okuyacaktır. Kayıktayken kürek ve nasıl kullanıldığı hakkında bilgi verir. El, kol, dirsek, omuz kavramları vurgulanır. Pepee kürek çekmeyi denemek ister. Ellerini ve kollarını bilen çocuklar dirsek ve omuz neresi, öğrenirler. Pepee birkaç komik deneme yapar, çok eğlenirler. Dede kitabı okumaya başlar, ilk sayfada el, kol, dirsek ve omuz konusu vardır. Öğretilenlerin tekrar üzerinden geçilir. Çocuklar ellerini, kollarını ,dirseklerini ve omuzlarını kullanarak birbirlerini ıslatırlar.

PEPEE OYUNCAK TOPLAYICISI

Pepee, kardeşiyle başında kartondan bir maske, trencilik oynamaktadırlar. Anneleri çağırır. Oyuncaklar salonun her yerine dağılmıştır. Oyuncakların toplanılması gerektiğini anlatır. Oyuncak toplama ekibi, yani Pepee ve Bebee işe koyulur. Annede onlara yardım etmeye başlar. Çocuklar oyuncakları toplarken kavga ederler. Anne görevleri paylaştırır. Pepee tahta oyuncakları ve misketleri, Bebee’de kalanları toplayacaktır. Annede mutfağa gitmesi gereken oyuncak dışındaki dağınıklıkları toplayacaktır. Çocuklar neşe içinde oyuncakları toplar. Bebee abisine toplamadığı tahta bir misket kaldığını söyler, Pepee kabul etmez. Kavga ederler. Şuşu uzak yakın oynayarak o misketi bulmayı önerir. Çocuklar çok sevinir. Uzak yakın kavramının altı çizilerek Şuşu’nun anlattığı oyunu oynayan kahramanlarımız oldukça eğlenmektedirler. Uzak yakın şarkısı söylenir. Sonunda Pepee misketini bulur.

BİR GECE, BİR GÜNDÜZ

Pepee gece bahçedeki salıncakta oyuncak ayısını sallamakta ve çok eğlenmektedir. Annesi yatma vakti geldiğini söyleyerek onu çağırır. Pepee’nin canı sıkılır. Şuşu annesinin haklı olduğunu söyleyerek, komik bir sesle ay ve yıldızların ağzından neden uyuması gerektiğini anlatır. Pepee, büyümek ve dinlenmek için uyuması gerektiğini anlar. Şuşu Pepee’nin sorusu üzerine gündüzün ne olduğunu anlatır. Gündüz ve gece kavramının altı çizilir. Konuyla ilgili bir şarkı başlar. Şarkı sonrası Şuşu çocukların uykuya daha çok ihtiyaçları olduğunu söyler. Pepee eve girer, Bebee çoktan uyumuştur. Annesine büyümek için hemen yatacağını söyler. Pepee iştahla sütünü içer. Onu o gece babası uyutacağı için çok mutludur. Pijamalarını giyer, babasıyla birlikte şarkı söyleyerek, dişlerini fırçalar ve kahramanımız tatlı bir uykuya dalar.

PEPEE ‘NİN SONBAHAR YAĞMURU

Pepee yazlık kıyafetleriyle dışarı çıkar. Rüzgar esmektedir ve Pepee biraz üşür.Şuşu sonbaharın geldiğini anlatır.Şuşu sonbaharla ilgili bilgiler verir.Pepee gidip daha kalın bir kıyafet giymek için dolabının başına gider.Anneside yanındadır.Pepee dolabındakileri gözden geçirir.Kıyafetlerinin bir çok kısmı küçülmüştür.Küçülenleri Bebee’ye ayırırlar.Annesi Pepee’ye yeni bir sonbahar kıyafeti almıştır.Pepee çok beğenir,annesine teşekkür eder.Annesi,sonbaharda yağmurlarında yağdığını ve şemsiyesiz dışarı çıkılmaması gerektiğini söyler.Pepee şemsiyesi olmadığı için üzülür ama annesi dedesinin ona bir şemsiye getireceğini söyler.Kıyafetlerini kendi giyen Pepee bahçeye çıkıp dedesini karşılar.Rüzgar nedeniyle dedenin balonu zor iner.Dedesi şemsiyesini verir.Pepee çok beğenir,çok mutlu olur.Yağmur yağsın diye bekler.Pepee yaprakları kovalar.Sonbahar şarkısı başlar.Şarkıdan sonra gök gürler ve şimşek çakar.Pepee korkar.Şuşu nedenini açıklar.Sonunda yağmur başlar.Kahramanımız dedesini çağırır,şemsiyesini açar.Dede torun yağmurda çok eğlenirler.

ÜZGÜN, KIZGIN, MUTLU PEPEE

Nene, türkü söyleyerek, etli bulgur pilavı pişirmektedir. Yemek pişene kadar Pepee bahçeye çıkar ve oyun oynar. Zıpzıpında zıplarken Şuşu’yla konuşur. Pepee Şuşu’dan her zıpladığında takınacağı ifadeden, ne olduğunu anlamaya çalışmasını ister. Sırasıyla, üzgün, kızgın ve mutlu bir ifade takınır. Birlikte çok eğlenirler. Aynı oyunu arkadaşlarıyla ve Bebee’ylede oynabileceğini söyler. Şuşu’da aynı oyunu çizerek oynayabileceklerini söyler. Hemen gidip Bebee’yi çağırır. Şila ve Eke gelene kadar Bebee zıpzıpa çıkıp abisini taklit eder. Belli ki pencereden abisini izlemiştir. Şila ve Eke gelir. Pepee oyunu anlatır. Pepee, üzgün, kızgın ve mutlu yüzler çizer, diğerleri bulmaya çalışır. Sonra aynı oyunu zıplayarak oynarlar. Hepsi aynı anda zıplayarak, üzgün, kızgın ve mutlu olurlar. Şuşu’da ne olduğunu bilir. En sonunda hepsi Şuşu’ya komik komik dil çıkarırlar. Çok eğlenirler

İSTERSEN BAŞARIRSIN

Pepee neşeyle uçurtma uçurur. Maymuş’la, Zulu’nun yanına uçurtma uçurmaya gideceğini söyler, onunda gelmesini söyler. Şila uçurtması olmadığı için gelmek istemez. Pepee’de dedesinden uçurtma yapmayı öğrendiğini söyler ve ona da yapabileceklerini anlatır. Gerekli malzemeleri toplarlar. Ama Pepee uçurtmanın nasıl yapıldığını hatırlayamaz. O sırada dedeleri gelir, çocuklar çok sevinir. Dede nasıl yapılacağını anlatmaya başlar. Bu esnada altıgen kavramı tekrar vurgulanır. Şila mor rengi seçer. Dede uçurtmayı mor renkli bir kâğıtla kaplar. Kuyruğu da yapınca Şila uçurmaya çalışır. Bir kaç başarısız denemeden sonra çok üzülen Şila’ya dedesi isterse başarabileceğini söyler. Pepee’de çok destek olur. Üçüncü denemede Şila’nın ayağı takılır ve düşer. Artık uçurtma uçurmak istemediğini söyler. Dedesi ve Pepee hemen vazgeçmemesini, uğraşırsa başarabileceğini söylerler. Konuyla ilgili bir şarkı başlar. Şarkıdan sonra Şila bir daha denemeye karar verir. Bu sefer uçurtmayı Pepee tutar. Üçe kadar sayar ve Şila koşmaya başlar ve bu sefer başarır. Çok mutlu olur.

KIŞIN HAVA ÇOK SOĞUR

Pepee dedesiyle şarkı söyleyerek balonla gezmektedir. Dede havanın soğuyacağına dair bir şarkı mırıldanır. Pepee dedesinin kış mevsiminden bahsettiğini anlar. Kış şarkısı başlar. Kış mevsiminin özelliklerini anlatan bu şarkıdan sonra eve gelirler. Hava iyice soğumuştur. Pepee dedesinin aldığı resim defteri ve kalemleri alarak içeri girer. Bebee’yle odalarına gidip resim yapmaya başlarlar. Bebee gözünü kapatıp sarı rengi seçer ve sarı bir orman çizeceğini söyler. Orman ne demektir bir kez daha altı çizilir. Pepee resim çizerken düşlenen her şeyin, her renkte yapılabileceğini söyler. Bunun üzerine Bebee pembe, Pepee turuncu bir orman çizmeye karar verir. Birazda sarı kullanır. Şuşu çocukların yaptıklarını çok beğenir. Bu esnada renkler yeniden vurgulanır. Pepee sonbahardan sonra kış geleceğini söyleyerek yaptığı orman resmine kar yağdırır. Hep birlikte kış şarkısını yeniden söylerler. Birden Bebee yaptığı pembe orman resmine mavi kar yağdırır, mavi bir kardan adam çizer. Pepee’de bir kardan adam yapar. Rüzgâr pencereyi açar, Pepee kapatmak isterken kar yağmaya başladığını görür. Çocuklar çok mutlu olurlar.

PEPEE ‘’ÇÜTTE’’YOĞURUYOR

Pepee salıncakta sallanmakta, canı sıkılmaktadır. Şuşu bir oyun bulmasına yardımcı olur. Bu sırada Pepee’nin karnı zil çalar, öğle yemeği yememiştir. Canı değişik bir şey yemek ister. Şuşu çok sağlıklı bir yemek olan Çütte yemesini önerir. Pepee nenesine Çütte yemek istediğini söyler, neneside yapmaya başlar. Pepee’de ona yardım edecektir. Önce çütteyi yoğurmak için bir leğen bulmaya çalışırlar. Bu arayışta, büyük, küçük kavramları yeniden vurgulanır. Nene tarif etmeye başlar. Pepee bulguru döker, nenesi domates, biber ve soğan getirir. Pepee bunları çok sevdiğini söyler. Nene reyhanda koymak ister ama kalmamıştır. Pepee hemen Şila’lara gider. Şila reyhan alır ve gelir. Birlikte Pepee’lere giderler. Çocuklar salatalıkları ve reyhanları yıkarlar. Çocuklar sırayla malzemeleri bulgurun üstene koyarlar. Nene yoğurmaya başlar. Yoğurmanın ne demek olduğunun altı çizilir. Nene yorulunca birazda Pepee’nin yoğurmasını ister. Nasıl yapacağını gösterir. Pepee’de yorulur. Şila tadar ve çok beğenir. Pepee’de tadar ve bayılır! Afiyetle yerler.

PEPEE İLKBAHAR TACI YAPIYOR

Bebee bahçedeki çiçekleri görüp şaşırınca, Şuşu ilkbaharın geldiğini ve bu yüzden çiçeklerin açtığını söyler, ilkbaharla ilgili bilgiler verir. İçimiz içimize sığmaz deyimini anlatıp, ilkbahar şarkısını söyler. Bebee ilkbaharı çok sever. Şila gelir, o da çok mutludur. Bebee Şila’nın saçındaki tacı görür, ilkbaharda saçlarında çiçek açtığını düşünür. Şila çiçeklerden taç yaptığını söyler. Bebee Şuşu’ya çiçek tacını çok beğendiğini söyler. Bebee Şila’dan kendisine de çiçek tacı yapmasını ister. O sırada dışarı çıkan Pepee ilkbaharın gelmesine çok sevinir. Çiçek tacı yapmak için hepsi güle oynaya çiçek toplarlar. Çocuklar çok mutludur, ilkbahar şarkısını hep birlikte söylerler. Pepee’de taç yapmak istediğini söyler. Şila nasıl yapıldığını gösterir. Şila Bebee’ye rengârenk bir taç yapar. Pepee papatyalardan yaptığı tacı annesine hediye edeceğini söyler.

GÜNDE ÜÇ KEZ YEMEK YEMELİYİZ

Pepee ve Bebee bahçede oynarken, anneleri kahvaltıya çağırır. Çocuklar neşe içinde kahvaltı sofrasına otururlar. Anne ve baba kahvaltının önemini anlatırlar. Kahvaltı bitince Pepee eline sağlık der ve kardeşine neden böyle dediğini anlatır. Eline sağlık afiyet olsun, güle güle, hoşçakalın kavramları vurgulanır. Pepee Şila’ya gelir. Önce evcilik, sonra misket oynarlar. Bir süre sonra teyzesi Pepee ve Şila’yı öğle yemeğine çağırır. Çocuklar gönülsüz içeri girer. Neden hergün yemek yemeliyiz diyen çocuklara Şila’nın annesi yemek yemekle ilgili bilgiler verir. Üç öğün yemek kavramının altı çizilir, salatanın faydalarından bahsedilir. Üç öğün yemek yemekle ilgili bir şarkı başlar. Şarkının ardından çocuklar oyuna devam ederler. Akşam olur; çocukların karnı acıkmıştır. Akşam yemeği vakti gelmiştir. Şila’nın annesi akşam yemeği için çağırır, çocuklar neşeyle sofraya koşarlar.

PEPEE AĞAÇ DİKİYOR

pepe ağaç dikiyor pepe pepenin yeni bölümü

PEPEE ‘NİN ŞAŞIRTI MAKİNESİ

Pepee kırlarda gezinirken kaçan bir şey görür, kovalar ama yakalayamaz. Şuşu’ya galiba Maymuş’tu der. Ortaya biraz muz koyup beklemeye başlar ama gelen giden olmaz. Sonra onun Kara Möcük olduğunu anlar. Sonra Maymuş ortaya çıkar ve muzları kapar. O sırada dedeleri gelir. Bir sürprizi vardır. Bir şaşırtı makinesi getirdiğini söyler. Makinanın nasıl kullanıldığını gösterir. Makina düğmesine basınca çeşitli oyuncaklar fırlatır. On kere basıp fırlatılan oyuncaklarla bir oyun oynayacaklardır. Makina mavi renkli nesneleri bir araya getirin der. Tüm mavi nesneler bir araya getirilir. İkinci sefer sarı, üçüncü sefer mor nesneler bir araya toplanır. Makina bir sonraki turda sarı topla, çıkardığı potaya basket atmalarını ister. Dede basketin ne demek olduğunu anlatır. Makina daha sonra açtığı garaja seçtiği renklerdeki arabaları sokmalarını ister. Sonra bir çubuk çıkarır ve üçgenlerin bu çubuklara atılmasını söyler. Çocuklar şaşırtı makinasıyla çok ama çok eğlenirler.

PEPEE’NİN PARMAK TUZLUK OYUNU

Pepee kardeşine masal anlatmaktadır. Sonra bahçeye çıkmak isterler ama çok yağmur yağmaktadır, anneleri içerde oynamalarını söyler ama çocuklar ısrar eder. Şemsiyelerini alıp dışarı çıkarlar. Hava soğuktur, biraz koşarlar sonra üşüyüp, içeri girerler. Çocuklar anneleriyle biraz yakalamacılık oynarlar. Anneleri onlara parmak tuzluk oynamayı önerir. Çocuklar şaşırır. Anne tuzluğun nasıl yapıldığını gösterir. Bu esnada kare ve üçgen kavramları tekrar vurgulanır. Çocuklar kâğıdın içindeki karelere istedikleri resimleri çizerler. Annede üçgenin içine oyunu yönlendirme notları yazar. Tuzluğu parmaklarına geçirir ve çocuklara nasıl oynandığını gösterir. Çıkan yazılara göre çocuklar, kedi gibi miyavlar, şarkı söyler, yere yatıp bisiklet çevirirler. Bu esnada Pepee kardeşine kutu kutu pense oyununu da öğretir. Çocuklar parmak tuzluk oyunuyla çok eğlenirler.

PEPEE BALIK TUTUYOR

Pepee dedesi, eniştesi, Şila ve balık tutmak için kayıkla açılırlar. Şila ve Pepee kürek çekerler. Dedenin yönlendirmesiyle sağa sola nasıl dönüleceğini gösterirler. Konuyla ilgili br şarkı başlar. Şarkıdan sonra balık tutmak için bir yerde dururlar. Herkes oltasını suya atar ve beklemeye başlarlar. İlk balığı Şila, ikincisini Pepee tutar. Şila’nın balığı şişman, Pepee’nin ki zayıftır. Şişman ve zayıf kavramı vurgulanır. O sırada dede de şişman bir balık tutar. Eniştenin tuttuğu balıksa zayıftır. Pepee ikinci sefer oltasını çekmekte zorlanır. Pepee üç şişman balık birden tutar. Peşine Şila’da üç zayıf balık yakalar. Artık bir sürü balıkları olmuştur. Şarkı söyleyerek dönerler.

BİRLİKTE OYNAMAK ÇOK GÜZEL

Şuşu, Pepee ve Bebee tiyatroyla ilgili konuşmaktadırlar. Pepee daha önce gittiği için kardeşine tiyatroyla ilgili bilgi verir. Pepee ve Bebee tiyatro oynamak isterler. Şuşu önce bir hikâye bulmalarını, sonra o hikâyedeki kişilerin kılığına girip oynayabileceklerini söyler. Çocuklar ne bir hikâye düşlerler. Hikâyede iki inek vardır. Pepee Şuşu’ya devamını anlatmaz, oyunda izleyebileceğini söyler. Şila’yı ve Eke’yide çağırırlar. Oyunda kullanacakları inek ve kelebek kıyafetleri için anneleri onlara yardım eder. Şaşırtı torbasından çıkan çeşit çeşit kostümleri deneyen Pepee sonunda bir inek kostümü bulur. Şila ve Eke’de gelir. Diğer çocuklar da kostümlerini giyerler. Pepe Eke’yede sürpriz bir rol tasarlar ve annesinin kulağına gerekli kostümü söyler. Anne akşam herkesi çağırıp oyunlarını sergilemelerini ister. Çocuklar bu fikre bayılır. Çocuklar oyunlarını çalışırlar. Akşam olur, hazırlıklar tamamdır. Anne çocukları anons eder ve perde açılır. Pepee ve Şila inek, Bebee kelebek, Eke’de maymun kostümüyle oyunlarını sergiler ve bol bol alkış alırlar.

PEPEE İSTERSE BAŞARIR

Pepee neşe içinde Köpüş’le oynamaktadır. Köpüş’ün karnı açtır ve Pepee ona yiyecek getirmek için mutfağa gider. Nenesinden yardım ister. Nene önce muz, elma, salatalık verir. Ama kahramanımız köpeklerin bunları yemeyeceğini bilmektedir. Şuşu onların, et, tavuk sevdiklerini söyler. Pepee annesinin pişirdi etle biraz pilav karıştırır ve ona götürür. Köpüş yemeğini afiyetle yer. Pepee ona su getirmeye giderken, susadım su isterim türküsünü söyler. Köpüş suyunu da içer. Pepee ve Şuşu mide hakkında bilgi verirler. Sonra Pepee ve Köpüş halkalarla oynamaya başlar. Zulu’da gelir ve halkalarla harika bir gösteri yapar.Zulu ve Köpüş Pepee’ninde denemesini ister.Pepee bir türlü halkayı çevirmeyi başaramaz.Zulu ve Köpüş gösterir ama Pepee bir türlü yapamaz.Pepee başarabileceğini söyleyerek Zulu’yu izler.Bu esnada bel kavramının altı çizilir.İstersen başarırsın şarkısını söyleyerek,Şuşu’nun tarifiyle halkayı belinde çevirmeyi tekrar deneyen Pepee,sonunda başarır ve çok mutlu olur.Hepsi neşe içinde halkaları çevirir.

PEPEE’NİN ISLIK OYUNU

Pepee bisikletiyle gezmekte, ıslık çalmaya çalışmaktadır. Şuşu isterse başarabileceğini söyler. Pepee birkaç denemeden sonra başarır. Islıkla şarkı çalar, Şuşu’da hangi şarkı olduğunu bulmaya çalışır. Pepee harika bir oyun bulduğu için çok mutlu olur. Şila’nın yanına giden Pepee, ıslıkla şarkı bulmaca oyununu ona da anlatır ve oynamaya başlarlar. Bu sefer Şila ıslık çalmaya başlar, Pepee çaldığı şarkının ne olduğunu bilmeye çalışır. Dedeleri gelir. Çocuklar oyunu anlatırlar. Dedeleri de onlarla oynamaya başlar. Bu sefer Pepee ıslık çalar, dedeleri bilmeye çalışır. Çocuklar dedelerine hiç şarkı yapmadıklarını fark eder ve dedesine ona bir şarkı yapacağına söz verir sonra oyunu oynamaya devam ederler. Dede bazı şarkıları bilemez, bazılarını bilir. Islık oyunuyla çok eğlenirler.

PEPEE’NİN KOCAMAN AİLESİ

Pepee ve Bebee kamp kıyafetlerini giymiş bir halde, dedelerinin balonuyla şelaleye doğru yola çıkarlar. Şila’yı da alarak yola devam ederler. Çocuklar ne oynayacaklarını bilmemekte, merak etmektedirler. Şelaleye gelince, çadırlarını kurarlar ve oyuna hazırlardır. Dede çocuklardan resim defterleri ve kalemlerini çıkarmalarını ister. Herkes ilk aklına geleni çizecektir. Resimlerini bitirirler. Herkes resmini gösterecek diğerleri ne olduğunu bilmeye çalışacaktır. Pepee Şila’yı çizmiştir. Şila bilir ve beğenir. Şila Bebe’yi çizmiştir. Onu da bilirler. Bebee resmini göstermek istemez. Çizdiğinden utanmaktadır. Kimi çizdiğini kimse anlayamaz. Bebee aslında Eke’yi çizmiştir ama kimse bilemez. Sonunda Pepee bulur. Bebee çok mutlu olur. Dede’de Pepee’nin resmini çizmiştir. Hepsi bilirler. İkinci denemede resmini ilk Pepee gösterir. Annesini ve babasını çizmiştir, herkes bilir. Şila’da kendi anne babasını çizmiştir. Bebee dedesini, Dedeyse Nene’yi çizmiştir. Bebee bütün resimleri bir araya getirir. Ortaya harika bir aile tablosu çıkmıştır. Bu esnada çekirdek aile kavramı vurgulanır, aile olmanın önemi belirtilir.

BEBEE ALTI ÜSTÜ ÖĞRENİYOR

Pepee, Bebee ve Şilaa ,Şila’larda içerde dışarıda oyunu oynamaktadır.Bir eve ,bir dışarı çıkıp dururlar.İçerde ve dışarıda kavramının altı çizilir.Sonra top oynamaya karar verirler ama top ortada yoktur,aramaya başlarlar.Her yere bakarlar ama bulamazlar.Şuşu canı sıkılan çocuklara yardımcı olur.Top pembedir ve çocuklar etraflarındaki pembelere bakarlar.Şuşu topun diğer özelliklerini sorar.Şila mavi nazar boncuğu desenleri olduğunu da söyler.Eve girip aramaya devam ederler ama salonu dağınık bıraktıkları için bulmakta zorlanırlar.Şila’nın annesi topun yerini bildiğini söyler ama önce oyuncakları toplamalarını ister.Kahramanlarımız oyuncak toplamacılığı oynamaya başlarlar.Salon toplanmıştır.Şila’nın annesi topun mavi sandalyenin altında oluğunu söyler.Çocuklar bulur.Bebee’ye alt ve üst kavramını öğretirler.Sonra bahçeye çıkıp top oynamaya başlarlar ama daha çok Şila ve Pepee oynar,Bebee üzülür.Çocuklar ona da top atmaya başlarlar.Alt ve üst kavramı bir kez daha vurgulanır.

YAŞASIN SPOR YAPMAK

Nene, elinde filesi, uğur böcekleriyle neredeyse koşar adım yürümektedir. Maymuş’a selam verir. Şuşu yürüyüş ve spor yapmakla ilgili bilgi verir. Maymuş’ta neneye katılır. Nene nefes alma ve yürüyüş teknikleriyle ilgili açıklamalar yapar. Pepee onları görür ve yanlarına gider ve neden yürüdüklerini sorar. Nene yürüyüşün bir spor olduğunu söyler, sporunda ne olduğunu açıklar. Nene, Pepee, Bebee ve Maymuş’a spor yaptıracağını söyler. Nene onlara yürüyüş yarışı yaptıracaktır. Nene önce hepsine ısınma hareketleri yaptırır. Bacak, ayak ve diz kavramlarının altı çizilir. Çocuklar neşe içinde hareketleri yaparlar. Yarışa hazırlardır. Yarış başlar, çocuklar hızla yürümektedirler. Çekişmeli bir yarışın ardından, üçü de birinci olur.

ŞİLA’NIN BOŞ VE DOLU SAKSILARI

Şila neşe içinde çiçekleriyle uğraşmaktadır. Şila boş saksıları ne yapacağını sorar, Şila’da sevdiklerine en sevdiği renkte çiçekler ekip, hediye edeceğini söyler. İlk saksıya mor bir çiçek eker ve Şuşu’ya armağan eder. Boş ve dolu kavramlarının altı çizilir. Diğer sevdiklerine de renk renk saksılar hazırlar. Bu sayede renklerde vurgulanır. Annesi, Bebee ve teyzesi için saksı hazırlayan Şila,Pepee’ye bir saksı hazırlamamıştır.Pepee çok üzülür,Şila’nın onu sevmediğini düşünür,küser ve gider.Bisikletiyle onu takip eden Şila,onu çok sevdiğini söyler,hemen onadda bir saksı ekeceğini söyler.Pepee çok mutlu olur.Şila’nın bahçesine dönerler.Bir boş saksı alıp,beraberce toprakla doldururlar.Boş ve dolu kavramı yinelenir.Turuncu bir çiçek ekerler.İlk suyunu dökerler.Sonra diğer sevdiklerine de saksılar hazırlarlar.Şuşu çiçeklerinde canlı olduğunu ve konuşulanları duyduğunu söyler.Şila tüm saksılara kurdela yapıştırır ve kahramanlarımız armağanlarını sevdiklerine vermek üzere yola çıkarlar.Çocuklar tüm sevdiklerini çok mutlu etmişlerdir.Bir tek Maymuş’a saksı hazırlamamışlardır.Maymuş kendi saksısını aramaktadır.Hemen ona da bir saksı hazırlayıp verirler ve onu çok sevdiklerini söylerler.Maymuş çok mutlu olur.

PEPEE DÜRBÜN YAPIYOR

Pepee’nin teyzesi onlara tuvalet kâğıdı rulosundan dürbün yapmayı öğretecektir. Pepee ve Bebee evden çıkmadan gerekli malzemeleri toparlar. Oyun parkında durup biraz eğlendikten sonra, Şila’lara gelirler. Şila’nın annesi önce rulolarını istedikleri gibi süslemelerini ister. Sonra neler yapmaları gerektiğini gösterir. Çocukların harika dürbünleri olmuştur. Neşe içinde bahçeye çıkan çocuklar, dürbünleriyle saklambaç oynamaya başlarlar. Ebe olan saklananları dürbünüyle bulacaktır. Kahramanlarımız dürbünlü saklambaç oyunu sayesinde harika vakit geçirirler.

BUGÜN BAYRAM

Pepee ve Bebee bayram heyecanıyla uyuyamamışlardır. Pepee bayram hakkında kardeşine bilgi verir. Anne ve babaları gelir, heyecandan uyuyamayan çocuklara, çocukken kendilerinin de heyecandan uyuyamadıklarını anlatırlar. Bayram sabahı çocuklar neşeyle kalkarlar. Bayramlık kıyafetlerini giyerler, dedelerine gitmek üzere yola çıkarlar. Bu bölümde bayramlaşma, el öpme gibi kavramların altı çizilir. Çiftliğe geldiklerinde çocuklar dede ve nenelerinin ellerini öpüp armağanlarını alırlar. Herkes birbiriyle bayramlaşır. Çocuklar merakla hediyelerini açar. İçinden isimlerinin yazdığı mendiller ve çorap çıkar. Çocuklar çok beğenirler. Şila’larda gelince ortalık tam bir bayram yerine döner, herkes çok mutludur.

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Çizgi Film izle , Pepe kayyu çilek kız keloğlan yıldız pokoyo rafadan tayfa - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger